ABD, JCPOA’ya Karşılıklı Dönüşü Tercih Ettiğini Söyledi

Sullivan, İran’ın nükleer programına atıfta bulunarak Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “İran konusunda ABD’nin görüşü net ve uzun süredir İran’ın nükleer silah edinmemesini sağlamaya kararlıyız. Diplomatik bir anlaşmanın bunu yapmanın en iyi yolu olduğunu düşünüyoruz. JCPOA’ya karşılıklı dönüşün ABD ve ortaklarımızın çıkarına olduğunu düşünüyoruz.”

Nükleer anlaşmayla ilgili müzakereler Salı günü Katar’da devam edecek.

Salivan, “Masada İran ile bir anlaşma mevcut ve bunu kabul edip etmeme kararı İran’a kalmış” dedi.

Konuya aşina olan bir ABD’li yetkili, İran’ın ABD ile doğrudan ilişki kurmayı reddetmesi nedeniyle Avrupalı ​​yetkililerin arabuluculuk yapması beklenen son görüşmelerin büyük olasılıkla Salı günü başlayacağını söyledi.

Yetkili, “Çok düşük beklentiler” diye ekledi.

İki üst düzey Batılı yetkili, Katar’daki görüşmelerin iki veya üç günden fazla sürmesinin muhtemel olmadığını söyledi.

İran dışişleri bakanlığı sözcüsü, Avrupa Birliği Dış Politika Şefi Josep Borrell’in ABD’nin 2015 nükleer anlaşmasında öngörülen taahhütlerine ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı Kararında belirtilen taahhütlere uyacağını ve Washington’un İslam Cumhuriyeti’nin ekonomik çıkarlarını garanti edeceğini söylediğini aktardı.

“Her şey kararlaştırılana kadar hiçbir şey üzerinde anlaşmaya varılmaz” diye vurguladı.

2018’de Başkan Donald Trump yönetimindeki ABD, nükleer anlaşmadan çekildi ve Tahran’a karşı sözde ‘maksimum baskı kampanyası’ kapsamında yaptırımları yeniden devreye soktu ve üçüncü tarafları İran’la iş yapmayı bırakmaya zorlayarak İran’ı anlaşmanın yararlarından fiilen mahrum bıraktı. .

İran, özellikle Avrupalıların ABD baskısı altında anlaşmayı kurtaramamasının ardından nükleer yükümlülüklerinden kademeli olarak uzaklaşmaya başladıktan sonra bir yıl boyunca sabırlı kaldı.

İranlı yetkililer, topun ABD’nin sahasında olduğunu ve Washington’un gerekli siyasi kararları vermesi gerektiğini vurguladı.

İran, nükleer müzakerelerin, Washington’un Mayıs 2018’de dönüm noktası niteliğindeki anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesinin ardından Tahran’a uygulanan tüm Amerikan yaptırımlarının kaldırılmasına yol açması gerektiğinde ısrar ediyor. Tahran ayrıca Washington’un anlaşmayı bir daha terk etmeyeceğine dair güvenilir garantiler talep etti.